Bir çoğumuz Taht Oyunları'nı(Game of Thrones) okumuş veya izlemişizdir. Popüler kültüre bu kadar damgasını vuran ve Lannister ailesine sempati duymak veya onlardan nefret etmek noktasında toplumu bu neviden ikiye bölen pek az güncel eser söz konusu olabilmiştir.
Peki ya size kendi ikiz kız kardeşi ile birlikte olabilmek adına tarihe damgasını vurmuş bir kral gerçekten de yaşadı, krallığı da bugünkü Türkiye topraklarındaydı desek? Hem de kurduğu krallığında inşa ettirdiği tiyatrosunun tepesine çıkıp, bir zamanlar denizle kaplı olan uçsuz bucaksız alüvyonları izleyebilirsiniz.
Makale İçindekiler:
Kaunos Antik Kenti Nerededir? Gidilmeli Midir? Nasıl Gidilir?
Kaunos Antik Kenti, Karya ve Anadolu'nun antik ve şaşalı yerleşim yerlerinden biridir. Dalyan Boğazı'nın denize döküldüğü yerde bulunan bir liman kenti olarak, Efes kadar olmasa da, dış ticaretin iplerini elinde tuttuğundan dolayı özellikle Delos Birliğine büyük bir bolluk ve bereket yaşadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ortaca ilçesinde ve Dalyan'a yalnızca birkaç kilometre ötede bulunan antik şehir; Dalyan Çayı'nın karşısında, Çandır Köyü sınırları içerisindedir.
Kaunos Yol Tarifi Alın:
Kaunos antik şehirleri, tarihi ve mitolojiyi seven herkesin mutlaka gitmesi gereken bir tarihi eserdir. Köyceğiz ve Dalyan taraflarına yolu düşen herkese gitmelerini ve bu şehrin tarihi dokusunu içlerine çekmelerini tavsiye ederiz. Yani evet, gidilebiliyorsa mutlaka gidilmelidir.
Dalyan'a ulaştırkan sonra, Dalyan Boğazı'nın karşısına tekne veya dolmuş taksiler ile hemen geçiş sağlayabileceğiniz gibi, arabanızla sabahtan yola çıkıp, Köyceğiz turu yapabilir ve Köyceğiz Gölü'nün etrafını dolaşıp, Dalyan'a ulaşabilirsiniz. Aracınızla gitmeyi, yani uzun yolu tercih etmeniz halinde Köyceğiz Gölü'nün etrafında gerçekleştireceğiniz tur 1.5 - 2 saat kadar sürecektir, kendinizi ona göre hazırlayın. Zamanınız varsa araya küçük bir Köyceğiz Gölü gezisi de sığdırmanızı tavsiye ederiz, ancak zamanınız yoksa mutlaka tekne ile karşıya geçmeyi tercih edin çünkü sizi en az 1 saatlik bir zaman kaybından kurtaracaktır.
Ayrıca kendi aracınızla gitmek istiyor, ancak Köyceğiz Gölü'nü aşmak için 1.5 - 2 saat harcamayı göze almak istemiyorsanız feribot ile git gel de yapabilirsiniz.
Tekne turlarıyla veya aracınızla Dalyan'a geldikten sonra, Dalyan'dan yürüyerek 20-30 dakika kadar bir yürüyüş ile Kaunos'a ulaşabilirsiniz; aynı şekilde Dalyan'dan gerçekleştirilen tekne turları ile de oldukça kısa bir süre içerisinde Kaunos'a ulaşım sağlayabilirsiniz. Yani siz önce bir şekilde Dalyan'a ulaşın, gerisi bir şekilde hallolur.
Biz aracımızla gittik ve Kaunos Antik Kenti'nin girişinin az ötesine park edebildik ama kimseye park garantisi veremiyoruz, çünkü otopark vb. bir park alanına rastlamadık.
Kaunos Antik Kenti ve Hikayesi
Kaunos Antik Kenti, gidip görme fırsatı olan misafirlerini hayli şaşırtan bir tarihi mirasa sahiptir. Çünkü aynen Efes Antik Kenti gibi, Kaunos da eski bir liman kentidir. Liman kenti deyince haliyle insanların aklında, kentin etrafının deniz tarafından çevrili olması beklentisi oluşuyor. Ancak Kaunos'un yanından geçip giden Dalyan Kanalı taşıdığı kil, kum ve çakıl yığınını yüzyıllar içerisinde Kaunos'un çevresine bırakıp alüvyal bir toprak yapısı yaratıyor. Zaten Kaunos'a gittiğinizde tiyatronun tepesinden etrafı gözleyecek olursanız, yarı bataklık ve sulak bir ovanın ortasında bulunduğunuzu anlayabilirsiniz.
Yunan mitolojisine göre Kaunos: Miletos'un oğlu, Apollo'nun torunu ve Byblis'in kardeşidir. Kardeşi Byblis ile aşk yaşadığı iddiaları ile karşı karşıya kalan Kaunos, babasının krallığını terk edip, Likya taraflarına ve o zamanlar adı Calbys Nehri olan, bugünkü Dalyan Çayı'na kaçar. Bazı kaynaklar Byblis'in Kaunos'a olan platonik aşkından bahsederken, bazıları da Kaunos'un Byblis'in peşinden koştuğunu belirtir. Aradan geçen bunca zaman sonra hangisinin daha doğru olduğunu bilemeyiz. Ama Kaunos'un kardeşi ile arasında geçen ilişki nedeniyle babası ile tartışıp yeni bir şehir kurmak üzere kaçtığı konusunda bütün kaynaklar hemfikir gibi görünüyor.
Herodot'a göre: Pers generali Harpagus'un İsa'dan önce 546 yılında başlattığı Pers istilası sırasında Likyalılar, Karyalılar ve Kaunyalılara omuz omuza mücadele etmiş, ancak Perslerin üstün sayıları karşısında başarılı olamamışlardır. Herodot Kaunosluların damarına basmaktan da geri durmamış: Kaunoslular kendilerini Girit asıllı olarak tanıtırlarmış, ancak ünlü tarihçi buna hep şüpheyle yaklaşmış. Ona göre Kaunyalılar bölgenin yerlileridir ve dilleri de Karya dilleri ile benzerlik göstermektedir. Ancak Kaunosluların komşuları Karya ve Likyalılardan farklı olduğunu da vurgular. Ona göre Kaunoslular kadın, erkek, yaşlı ve çocuk fark etmeksizin belirli aralıklarla bir araya gelir ve içkili kutlamalar yaparlarmış.
Tabii Herodot'un günümüzde anladığımız anlamıyla gerçek bir bilim insanı olmadığını ve günümüzde kullanılmakta olan bilimsel araştırma metodlarının onun zamanında mevcut olmadığını unutmamak gerekir.
Serhas(Xerxes)'ın İkinci Pers Savaşında yenilgiye uğraması ile birlikte, Kaunos şehri Delos Birliği'ne dahil olmuştur. Attika-Delos Birliği olarak da geçen Delian Birliği, Yunan şehir devleti arasında ticareti koruyan ve dış tehditlere karşı şehir devletlerinin birlik halinde mücadele etmesine yönelik bir çeşit ticari ve askeri birliktir. Kaunos şehri yönetimi tarafından Delos Birliğine gönderilen vergilerin zaman içerisinde artış göstermesinden anlıyoruz ki: Kaunos şehir devleti Delos Birliğine girdiği tarih sonrasında büyük bir bolluk ve bereket görmüştür.
Sonrasında tekrar Pers denetimine giren Kaunos, Büyük İskender tarafından ele geçirilmiş ve İskender'in ölümü sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nden önce sırasıyla Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
1400'lü yıllara gelindiğinde Türk yerleşimcilerin Likya, Karya ve Kaunos taraflarını ele geçirmesi sonrasında büyük bir sıtma salgını yaşanmış ve bu nedenle bölge terk edilmişti. Hoskyn isimli İngiliz bir arkeolog tarafından bulununcaya kadar da unutulmaya yüz tutmuştur.
Kaunos'un Keşfedilmesi, Bir Medeniyetin Yeniden Keşfi
Tarih 1800'lü yılların ortaları; o zamanlar Kaunos adında bir krallığın ve mitolojiye göre ikiz kardeşi ile yasak aşk yaşayan kralı tüm dünyaca bilinmektedir. Ancak ünlü Antik Yunan düşünürü Heredot'un, anlatılarında şahsi fikirlerine ve oldukça geniş hayal gücüne sıklıkla başvurduğu da bilinen bir gerçek olduğundan dolayı bu şehrin varlığına(en azından Herodot'un anlattığı haliyle) şüpheyle yaklaşmaktadır.
Bu şüphe her ne kadar haklı bir şüphe olsa da bu konuda Herodot'u suçlamamız haksızlık olur. Çünkü o, hikayelerini derleyip tarihi ve mitolojiyi kendi tarzında anlatırken, ortada daha henüz bizim bildiğimiz haliyle bir tarih bilimi ve hatta bizzat bilimin kendisi mevcut değildi; ama tabii bunlar çok başka konular :)
Kaunos'un ve Kaunos halkının uğrunda can verip, can almaktan çekinmediği kaçışları, kuruluşu, savaşları ve yıkımı, unutulduktan yüzlerce yıl sonra Hoskyn adında bir İngiliz arkeoloğun çalışmalarına kadar zamanın tozlu raflarında, üzerinde tonlarca toprak ve bitki örtüsüyle örtülü bir şekilde keşfedilmeyi bekliyordu. Ta ki Hoskyn ve ekibi, üzerinde Kaunos Konseyi ve halkına dair atıflar bulunan bir kanun tableti bulana ve bu bulgularının akabinde heyecanla keşfe çıkıp 1842 yılında antik şehri küllerinden doğurana kadar.
O zamandan günümüze yürütülen çalışmalar halen daha sürdürülmekte, gerekli araştırma ve restorasyon çalışmaları yürütülmektedir. Ancak Kaunos kenti harabeleri ve Kaunos kaya mezarları olarak da adlandırılan kral mezarlıklarının büyük oranda ortaya çıkarılmış olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Kaunos'ta Bulunan Başlıca Yapılar
Öncelikle belirtelim, Kaunos'u yazın ziyaret edecekseniz öğle vaktinde değil, akşamüzeri saatlerini tercih etmenizi tavsiye ederiz. Çünkü yazın inanılmaz bir sıcak ile karşı karşıya kalabilirsiniz, biz kaldık, oradan biliyoruz :)
Kaunos, Efes kadar büyük olmasa da ülkemizdeki en büyük ören yerlerinden biridir. Kaunos'a giderseniz göreceğiniz yapılar arasında şehrin Dalyan Çayı'nı gören tarafındaki sarp kayalıklara inşa edilen Kaya Mezarları; içerisinde bulunan akropol, tiyatro, Roma hamamı, spor salonu, bazilika, stoa, nymphaeum(periler için tapınak), kilise ve çeşme ve diğer kalıntılar yer almaktadır.
Unesco Dünya Mirası Geçici Listesine alınmış olan Kaunos Antik Kenti, özellikle bir zamanlar yerleşimcilerine eşsiz bir deniz manzarası sunan tiyatrosundan tutun da diğer harabeleriyle mutlaka gidilip görülmesi gereken ören yerleri arasında yer alıyor. Akropolisin(surların) eteklerine kurulmuş olan tiyatronun, aktif olarak kullanıldığı zamanlarda tam tamına 5.000 kişiye hizmet verdiği tahmin ediliyor.
"Memleketi biz çekiyoruz, turistler geziyor." sözünü doğrular şekilde değerini bilmediğimiz, belki de umursamadığımız tarihi miraslarımızdan olan Kaunos'ta birçok insanımızın tiyatronun bakımsızlığından dem vurduğunu gördük. Bizce tiyatro gayet bakımlıydı, eleştirenlerin amfideki oturma taşları arasından çıkan zeytin ağaçlarından bahsettiğini düşünüyoruz. Bizce iyi ki de kesilmemiş o ağaçlar. Çünkü biz tiyatroda dolaşırken ve kendi eserlerimizi sergilerken eski çağlarda tiyatroya gelip zeytin ağacı gölgesi altında sohbet eden gençleri ve aşıkları hayal etmekten geri kalmadık. Hem antik bir tiyatronun taşlarının arasından baş veren bir zeytin ağacından daha çok "Evet Ege'de antik bir Yunan şehrindeyiz." dedirten bir şey düşünemiyoruz.
Tiyatro tarafında arkeolojik çalışmalar bu makalenin yazıldığı 2021 yazında da devam ediyordu, kim bilir, belki de önümüzdeki senelerde şehrin henüz ortaya çıkmamış başkaca yapıları da ortaya çıkar ve Kaunos'un tarihine dair yepyeni bilgiler öğreniriz.
Kayalara Oyulmuş Kral Mezarları: Şahinler Yüksekten Uçar
Tarihi 2.400 yıl öncesine uzanan kaya mezarları, Dalyan'ı ve özel olarak Kaunos'u görmeye gelen ziyaretçilerin ağzını açık bırakan bir manzara sunuyor. Dalyan'dan rahatlıklar görülen kayalara oyulmuş bu kral mezarlarının yanında, Kaunos'un deniz kenarında olduğu zamanlardan kalma kayalara oyulmuş olan çukurlar bulunmaktadır. Bu çukurlar, Kaunos'un Ege ve Akdeniz'deki diğer şehir devletleri ile arasındaki ticaretin aktif olarak devam ettiği zamanlardan kalmaktadır. Zamanında bu çukurlarda yakılan ateşler, antik limana yük taşımak için yanaşan gemiler için bir çeşit deniz feneri olarak kullanılmışlardır.
Yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda ortaya çıktığı üzere kaya mezarlarının hepsi milattan önce 4. yüzyıl sonrasında inşa edilmiştir. Kral mezarlarının inşasının Büyük İskender ve özellikle Pers işgali sebebiyle yarım kaldığı düşünülmektedir.
Kaunos Giriş Ücreti, Feribot Ücreti, Otopark vd.
Müze kartınızla ücretsiz olarak girebilirsiniz.
Tam 1 kişi giriş 17.5 TL
Öğrencimiz yoktu, ama sizler için sorduk. Yanlış bilgilendirilmediysek çocuklar ve öğrenciler için giriş ücretsiz.
Feribot ile gidiş 23 TL
Otopark YOK, aracınızı antik kentin kenarında bir yerde yol üstüne bırakıyorsunuz.
コメント